Aldanış Lyrics

Gözlerimde bir hüzün, içimde yanar kor,

Kaybettiklerimle doldu ruhum, hep bir sorgu,

Dünya mıydı cennet, yoksa bir yanılsama,

Her adımımda taşırdım bu ağır masalı.

Kalbimde sancılar, izler bıraktı sahte gün,

Bir gölge gibi kayboldu hayat, dön artık dün,

Söyle neydi gerçek, bu yol mu bize hüsran,

Her dokunuşun zehir, sevdan bir firar.

Aldandım ışıklara, sahte bir umutla,

Her tebessüm bir bıçak, ruhumda kaygılarla,

Elimden kayan zaman, dur dedim ama yetmez,

Kalbim kırık bir gemi, fırtınalarda kaybolmaz.

Gör artık gerçeği, hayal denen bir labirent,

Kapılar sahte yüzlerle dolu, hepsi bir dehşet,

Düşlediklerim sustu, rüya artık uzak,

Bir aynanın içinde eriyen bin tuzak.

Aldanış bir rüya, gerçek çok uzakta,

Pişmanlık bir iz, taşır her damla yaşta,

Dünya döner ama kalbim hep durakta,

Kayıp bir yolcu gibi, hep gece sabaha.

Pişmanlık bir hançer, saplanır her nefeste,

Kendi gölgeme küstüm, düştüm hep bir perde,

Yolları aradım, ışık yok bu diyarda,

Hep aynı çıkmazlarda kaybolur bu feryat.

Söylesene, neydi bizi ayıran bu derin uçurum,

Dünya bir oyun mu, yoksa biz miyiz suçlu?

Her nefeste taşırım dünyevi bir kederi,

Ama gerçekler ağır, kırar hep kaleleri.

Her seçim bir bedel, her bedel bir yara,

Zaman akarken öylece, susarım hep sabaha,

Duy artık haykırışımı, yolum yine çıkmaz,

Ve her kaybedişte yeniden başlar bu savaş.

Ruhum yorgun, dizlerim çökük, kalbim kırık,

Bir rüyada kayboldum, gerçek hep saklanır,

Yansımalar sönük, sahte yüzler bana bakar,

Ve bu dünya dediğin bir rüya kadar kısa.

Aldanış bir rüya, gerçek çok uzakta,

Pişmanlık bir iz, taşır her damla yaşta,

Dünya döner ama kalbim hep durakta,

Kayıp bir yolcu gibi, hep gece sabaha.

Bir derviş misali gezdim, gerçek ararken,

Sonsuz vadilerde sustum, hüzün sararken,

Hayaller yıkık bir şehir, sessiz harabeler,

Bir mum ışığı kadar zayıf tüm teselliler.

Ne verdiysem eksildi, her sözüm bir çığlık,

Sessizlikte yankı buldu içimdeki kırık,

Hayat mıydı bana küsen, yoksa ben mi ona?

Koca bir evrende tek başına bir soru sorma.

Ağır bir yük omuzlarımda taşıdığım,

Geçmişin hayaletleriyle savaştığım,

Her bir köşesi hüzün, bu yol bir esaret,

Çıkışı bulamıyorum, karanlık hep zahmet.

Sonsuz bir döngü bu, umutlarım tutsak,

Zaman bir avuç kum, elimde kalmaz,

Kendi yalnızlığımla dans eden bir şair,

Gözlerimde bir hüzün, gönlüm hep sahil.

Aldanış bir rüya, gerçek çok uzakta,

Pişmanlık bir iz, taşır her damla yaşta,

Dünya döner ama kalbim hep durakta,

Kayıp bir yolcu gibi, hep gece sabaha.

Bu dünya bir serap, bir sınav, bir imtihan,

Göz boyayan zevklerin hepsi boş bir liman,

Toprak çağırır bizi, bu beden bir emanet,

Ebedi sandığımız her şey birer zahmet.

Ahiret bir gerçek, dünya sahte bir diyar,

Yaldızlı köşklerin ardında saklı bir zarar,

Ne para, ne şöhret, ne de saltanat ebedi,

Hepsi gelir geçer, son durak hep sessizlik.

Gökyüzüne bak, yıldızlar bile ölür,

Bir anlık parlaklık, ardından derin bir hüzün,

Sonsuzluğu unutma, bu yol kısa bir an,

Ve her nefes bir hatırlatma, ölüm her insana plan.

Ruhun huzuru arar, fakat beden aldanır,

Bu dünyanın süsü gözde hep bir yanılsama kalır,

Her gülüş bir yalan, her sözde saklı tuzak,

Hakikate yüz çevirmek, kalbe açar yara.

Aldanış bir rüya, gerçek çok uzakta,

Pişmanlık bir iz, taşır her damla yaşta,

Dünya döner ama kalbim hep durakta,

Kayıp bir yolcu gibi, hep gece sabaha.